12 Kasım 2011 Cumartesi

grief in silence

Yağmur yağar, önce ağır ağır sonra şiddetli bir kalp ağırır önce şiddetli, hep şiddetli....gecenin karanlığı insanlar karmakarışık  renklerin içinde karanlık yüzler gülümserken daha bir acıya bürünür her yer...ince eleyip sık dokunmaz yazılarda  ve kelimeler çoğaldıkça yaşama alanlarınız azalır, daralır sonra birbirimize çarparız,  çarparız ve kırılırız dağılır tüm bildiklerimiz...nefes nefese koşamazsak sokaklarda o sokaklar bize cinnet getirir, gökyüzü üstümüze çökebilir! Hapsolmuş ruhlarımız belki de azabın en ağırını çeker...koşamam özgürce bende o sokaklarda gözlerine çarparım yoksa, çarparsam kırılırım, dağılırım her bir yana,  nasıl toparlanırım sonra?
Tanrım nerelerdeydin, ben bunca zamandır seni beklerken nerede unuttun kendini?
Verdiğin oyuncakla oynayamıyorum artık, artık eskisi kadar çocuk değilim ve çocuk olmayı özlüyorum! Yıllar sürekli ileri atıyor bizi istemediğimiz halde de neden bu kadar çok istiyorken takvim yaprakları geçmişe doğru yırtılmıyor?
Tanrım neden bu kadar sessizsin, her şeyin yanlış olma ihtimali ürpertiyor beni.
Tanrım yoruldum!    
Yo-rul-dum!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder