24 Ekim 2010 Pazar

Başladık...
Ve beklerken daha kaç takvim yaprağı eksilticez, söylesem utanırım, söylemesem korkarım. Gece bürüdükçe bürüyor kederleri, beklenenler yine senden geliyor. Sabrımın adını sorsalar bana "sen" derim ama sormuyorlar sadece sabırsızlığımın nedenini soruyorlar yine "sen"in adın kaçıyor ağzımdan.
Yürüyoruz...
Anladım artık benim sabrımsın, onların sabırsızlık zannettiğisin. Durup dinlenmek istedim biraz kapına geldim, niye böyle solgun görünüyorsun dediler sana bakan gözlerimi göremediler.
Git! dedin şimdilik.
Dönüyorum...
Ve dönerken herşey ne kadarda solgun görünüyor... ama alışacaksın demiştin değil mi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder