Ah sevgilim, bu kaçıncı cumartesi böyle, uykusuz.
yalancıyım ve huzursuz
o halde huzursuzluğum da yalan, bilirsin.
ama değil;
mevsiminde dökülen yaprak kadar hakiki.
Ah sevgilim, sevgisizliğimin sancısı ve kabuslarımın ortası
kaldırım taşlarına uygun pantolonlar giyiyorum artık
ve bir yabancının gözü göğsümü acıtıyor.
içini yaracak bir bıçak versinler elime içimin
zaten kesip attıklarım arkamda bir kimsesizler mezarlığı kadar çok.
Bu Güneşler ve gam,
şarkısızlığıyla tüm türkülerin
kafamdan geçen siliutlerin,
perdecisi.
Bir perde var aramızda seninle benim
al diyorum sana bu gözleri
ve çiğ sesler duymaktan yorgun
bu kulakları.
içimi ısıttığım su
gözlerimden akan kan
ve söndürdüğüm sevinçlerim.
Ah sevgilim, sevgisizliğimin çölünde
bilmenin ve olmanın eşiğinde,
sana bundan başka vereceklerimi
al,
kaçır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder