15 Temmuz 2017 Cumartesi

Gözümle gördüğümle kulağımın duyduğu
arasındaki fark senin sesinse eğer
duyduğuma inanmayı seçiyorum her seferinde.
Sen benim hayalkırıklıklarımsın
olamamış ne varsa
olmaya duran
ama
olamayan ne varsa osun.
Düşlediklerimin içne hapsolmuş
bir gölgeyken gökkuşağına dönüşmüş,
iç yangını
iç yanılgısı
yanlış algım.
Sevmelerini karıştırmışım ben
özür dilerim.
Sevgilim,
ellerim yeter senin ellerine
.
.
.
bir ben yanmışım,
yanılmışım,
kalmışım

Taşların altına gömün beni diyorum
Gömün altına taşların ki,
bir toprağın yeşerttiği filizlere yeten su
yetmesin taşıma
Taş olsun yürek
akmasın kan
bakmasın göz.
Duyduğunu gördüğüne
gördüğünü hissettiğine denkleyemeyen
ruh.
ah sevgilim
ruhumu açtım sana
bıraktım o gece ellerine en eski yaramı
sar demem
demem
demem
içe kanayan bir yarayı
saramayacak kadar
yarasızsın sen bilirim.
Bir ruhu ancak ona benziyorsan  görebilirsin sevgilim,
bileli hayli zaman oldu
 Yoksa ruhunun tanışıklığı ruhumla
yoksa yürüdüğün yolların kavşakları
benim yollarıma çıkan
yoksa...

sevgilim
ben bir tek seni sevmedim
sevemedim.
sevmeye gelince taş oluyor yüreğim
Ben ki
bu sonsuzluğun içinde
durmadan
yalnızlığını hatırlayan, biçare.
Benden daha az yalnız değilsin  aslında,
Tanrı'nın kendine benzettiği insan.
Kızın kaderi anneye derler
insanın kaderi de Tanrı'sınaymış meğer...
Taşıdığı tüm güce rağmen kıyaslayacak
yada paylaşacak kimsesi olmaması
yalnızlığı bu
anlıyor musun sevgilim?
Düşünsene var olan tüm merhametine
veya  gazabına karşın
etrafta hiç talip olmaması yalnızlığını
Hani kulağın söz olmadan varlığı ne kadar hükmü varsa
o kadar işte
anla.
işte bu derin yalnızlığın doğurduğudur insan
elbatte yalnızlığa benzeyecek o da.
Meyve vermeye durmuş
ama
solmuş bir çiçeğin hüznü
boğazımda ki
işte bunu anla sevgilim,
yalnızlığının yalnızlığıma
hüznünün hüznüme değince
dinmemesi bundan
Kimse de dindiremeyecek o yanını
Kimse kalabalıklaştıramayacak seni
senin de kimseyi kalabalıklaştıramayacağın gibi.
Ah sevgilim,
olmayan yanım
yalnızlığım
kanımın önüne çıkan taş
biçareyim
anla!



ev

Senin kapıların kapanınca
evsiz kalıyorum ben
Sen bakmayınca kör...
Duymayınca dilsiz oluyorum
Onca kapı
onca göz
onca kulak,
değil
ille de
sen
ille de
senin kolların
ve
gözlerin
ve
sevmelerin
Tüm kapılar açıksa ve
ardında giremediğim ;
çalsam da günlerce,
yatsam da eşiğinde gecelerce
açılmayan tek kapı kaldıysa şu kainatta
bir sen açmadıysan onu da
yemin olsun ki şu nasırlaşmış ellerime
ve
toprağına bulanmış şu ayaklarıma,
durup bekleyen yüreğime
girmiş sayılmam hiç bir kapıdan
içeriye.
Ben ki ümit ipini bıçakla kesmişim
sonra atmışım tüm iğnelerimi ateşe
Yalnızsam,değilim
Kalabalıksam,değilim.
Bir devri kapattım ben sevgilim
bu korkak
bu tedirgin
bu kapıları aşındırdığım ellerle.
Sen ister gel
ister gelme!