13 Aralık 2015 Pazar

Otobiyografi

Sıkkın, bıkkın
Bazen umutlu, bazen kaybolmuş
kelimelerin manasına gark olmuş, tınısında hapsolmuş
Dünyanın sarhoş eden dönüşünde bazen sevinçli bazen kederli
Yalın, yalnız
İçinde ki kalabalığın ortasında kalmış...manasız
Hayran.

Denize dalmadan önce çekilen son derin nefes
ve
Su yüzüne çıkıldığında alınan ilk nefes.

Kararsız,
Kadere bırakmış
Bazen keşke kadere bırakmasaymış.

İki zıt anlamın neden bu kadar peşi sıra gittiğini anlamayan,
şaşkın.
Dinleyen kulak, konuşan ağız.
Bildiği kelimeleri daraltan,
ve 
sadece kendine saklayan,
kıskanç ve beceriksiz.

Yorulmuş,
Yorgunluğunu unutmak için uyumuş,
Gördüğü rüya bir solukmuş.

Mitolojiden kopmuş, eski Tanrılara hayranmış

Gılgameş kadar yürümüş
Poseidon kadar yüzmüş,
Lilith kadar ikiye bölünmüş.

Oku' muş, yazmış.
Okudukları anladıklarına yetmemiş
Yazdıkları anlattıklarına yetmemiş.

Yunus kadar deryada
İbrahim kadar ateşte
Muhammed kadar Hira'da
Yusuf kadar kuyuda
Yakup kadar külbe-i ahzan da kalmış.

Gelen gitmiş.
Giden gelmezmiş sırrına erememiş.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder