Şimdilerde kısalıyor yürüdüğüm yollar ve uzuyor zaman.
Yeryüzüne bir su damlası düşüyor ve biriktirdiklerini doğuruyor toprak.
Yaşamak diyor adamın biri yaşamak...sonra yaşayası geliyor insanın.
Bu gün verdiğini yarın misliyle geri alıyor hayat.
İki zıt kutup, iki çatışma, bir yakınlık ve bir uzaklık...
Güneş her şeyi aydınlığına katmak istiyor, Güneşin derdi de işi de bu!
Doğmak...en karanlık gecenin ardından doğmak...en sert kışın ardından doğmak.
Doğulabilir en doğru bir zamanda diyor adamın biri...sonra doğası geliyor tekrardan insanın.
İki zıt kutbun seyrine dalıyor sonra birileri.
İki çelişki, iki çatışma, iki bir araya gelememezlik....
Şimdi sen asırlar öncesinin sesiyle çağırıyorsun beni.
Ve bir çağ kapanıyor içimde, şehirler arası otobüs garlarını unutuyorum birden.
Gidilmemiş o denizi, ve havalanmamış o uçağı ve dahi basılmamış o toprakları.
Umut diyor adamın biri, umut...sonra umut edesi geliyor insanın.
iki dip, iki uçurum, iki anlam kaygısı ve iki dünya arası berzah...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder